RUMELİLİ Yönetici İş Adamı ve Sanayiciler Derneği RUMELİLİ Yönetici İş Adamı ve Sanayiciler Derneği

ERSİN BİRNİCAN

ERSİN BİRNİCAN S.M.M.M.

Faaliyet Alanları

Boşnak bir ailenin çocuğu olarak Bursa’da dünyaya gelen Ersin Birnican ‘İyi ki tanımışım’ diyeceğiniz nadir kişilerden biri. Çalışkanlığı ve hedeflerine giderken takındığı alçakgönüllü tavrıyla bugünkü yerini gerçek anlamda hak eden Birnican, mali müşavirlik gibi güvene dayalı bir mesleğin içinde kimseyi yanıltmadan bugünlerine gelmiş. Yükseldikçe alçalmak gerektiğine inandığı hayat mottosunu hem özel hem de iş hayatına yansıtan Ersin Birnican’la yaptığımız sohbetten keyif alacağınıza inanıyoruz

Ersin bey, sizi tanıyabilir miyiz?

Sırbistan’ın sancak bölgesi Sjenica ilinden 1968 yılında Bursa’ya göçen bir ailenin ikinci çocuğuyum. Baba tarafından Papiçler, anne tarafından Çoloviçlerden Boşnak bir ailenin çocuğu olarak 19.04.1972 yılında Bursa’da doğdum. Ben doğduktan 7 ay sonra  babam vefat etmiş, dolayısıyla annem ve abimle yaşadım evlenene kadar. Ailem 1968 yılında Türkiye’ye göçmüş. Ailemin içerisinde özellikle dedemle ninem ölene dek Türkçeyi bilmiyorlardı. Dolayısıyla onlarla Boşnakça anlaşmamız gerektiği için Boşnakça’yı çok şükür öğrendim. Belki bazı gramer hatalarım var ama Rumelisiad’a girdiğim süreçte daha da iyileşti. Ortaokuldan mezun olduktan sonra ailemin ve çevremin yönlendirmesiyle meslek lisesi sınavına girip Tophane Endüstri Meslek Lisesi Torna Tesviye bölümünü kazanıp mezun oldum. Ancak bölüme pek ısınamayınca lise son sınıfta hem üniversiteye hazırlandım hem de abimin bir arkadaşının yanında muhasebe bürosunda çalışmaya başladım. 1988 yılından itibaren 27 yıldır aralıksız bu faaliyetimi sürdürmekteyim. Tabii bu mesleği yapabilmem için 1990 yılında girdiğim Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesinden 1994 yılında mezun oldum. Buarada 1993-2009 yılları arasında ise tekstilde kumaş imalatı işini yürüttüm. 1998 yılında da Bulgaristan göçmeni Serap Birnican ile hayatlarımızı birleştirdik. 2002 doğumlu Can adında bir oğlum, 2008 doğumlu Deniz adında bir kızım var.  2001 yılında mesleğimle bağlantı olduğunu ve mükelleflerime de bu konuda yardımcı olabilmek adına Dış Ticaret Fakültesi’ne kaydımı yaptırıp 2003 te iyi bir derece ile mezun oldum. 2005 yılında üçüncü defa üniversite sınavına girip bu defa Muhasebe bölümünden 2007 yılında mezun oldum. 2013 yılında da bağımsız denetim sınavlarına girerek bağımsız denetçi olmaya hak kazanarak Kamu Gözetimi Muhasebe ve  Denetim Standartları Kurumu’na kaydımı yaptırdım. Mali müşavirlik oldukça sabır isteyen bir meslek ve öğrenmenin de hiç bitmediği bir alan; nasıl karar verdiniz bu bölümü seçmeye? Yine olsa yine seçer misiniz?Bu işi yapmaktan gerçekten zevk alıyorum. Fakat bizim mesleğimiz hayat boyu öğrencilik yaptığımız bir alan. Bazen espriyle karışık bir daha hayata geldiğimizde imam olacağız deriz. Çünkü onlarda mevzuat hiçbir zaman değişmiyor deriz. Bizim meslekte ben bunu dört dörtlük biliyorum diyemezsiniz. İki sene sonra mevzuat komple değişebiliyor. Değiştiği zaman da yenisini öğrenmeniz gerekiyor, eskisini çok iyi bilmeniz bir şeyi değiştirmiyor. Ben yapı olarak insanlara yardım etmeyi, yol göstermeyi çok severim. Mesleğe başladığımdan beri hep farklılaşma yönünde adım atmak, farklı bir hizmet vermek istedim. Bu mesleği bilen herkes faturaları kaydedebilir. Fakat bizim farklı bir misyonumuz olduğunu düşünüyorum.  Sebebi de şu; herkesin bir muhasebeciye ihtiyacı var.  Örneğin bir işadamısınız veya bir iş yeriniz var; hukuksal anlamda bir davanız olmadığı müddetçe avukata pek ihtiyaç duymazsınız, rahatsızlanmadığınız müddetçe bir doktora ihtiyaç duymazsınız, bir inşaat yapmadığınız müddetçe bir inşaat mühendisine ihtiyaç duymazsınız. Bunlar serbest meslek erbabıdır. Ama her işyeri açanın mutlaka bir mali müşavire ihtiyacı vardır. Dolayısıyla çok özel bir mesleğe sahibiz. Bu özel mesleği icra ederken de donanımlı olmak, bilgi birikimi sahibi olmak, güncel haberleri takip etmek, mevzuatı takip etmek ve her şeyden ziyade müşterilerin sadece işini yapmak yerine onların yolunu aydınlatmak gerekir. Dolayısıyla bu benim temel duruşum olmuştur.Mali Müşavir olmak yetmez; avukat, SGK uzmanı, vergi uzmanı olmanızı bekleyen, her türlü soruya cevap vermenizi isteyen ama hiç ödeme yapmak istemeyen de bir müşteri kitlesi var. Avukatlar danışma bedeli alırken Mali Müşavirlerde neden bu sistem hala yerine oturmamıştır? Bu konuda ne yapılmalı sizce?Birçok muhasebecinin kanayan yarasıdır bu konu. Sizden beş dakika önce bir tanıdığım geldi, yurt dışı SSK mevzuatı ile ilgili ayrıntılı çok özel bir bilgi istedi. Ben de onu sadece SSK işleriyle ilgilenen bir arkadaşıma yönlendirdim. Çünkü size eksik bilgi verirsem emekliliğinizde sorunlar çıkabilir. Ben genel hatlarıyla bu bilgiye sahibim ama işin ayrıntısına girildiğinde işin uzmanına gitmek gerek diye onları yönlendirdim. Parasal boyutuna gelince evet, biz avukatlar gibi maalesef mesleğimizin gerektiğini uygulayamıyoruz. Her danışandan ücret almayı bırakın ben 27 yıllık meslek hayatımda bir danışandan ücret aldığımı bile hatırlamıyorum. Büroda tuttuğum muhasebe haricinde haftada bir ya da iki gün ziyaret ettiğim ve danışmanlık hizmeti verdiğim defterlerim mevcut. İşte onlardan danışmanlık ücreti alıyorum ancak dediğiniz gibi bir yöntem maalesef oturmadı mesleğimizde.Dediğiniz gibi bir Mali Müşavir, SGK ya hakim olmak zorunda, 4A’ya 4B’ye 4C’ye hakim olmak zorunda, vergi mevzuatını, Türk Ticaret Kanunu’nu bilmek zorunda. Son dönemlerde o kadar çok bildirim yapmak zorunda olan bir mesleğiz ki düşünün fabrikalarda çalışanları BİLE emniyete biz bildirmek zorundayız. Son yıllarda prosedürler de değişti, önceden memurların yaptığı işi biz artık ofislerimizde yapıyoruz bu anlamda hem maddi hem de manevi anlamda iş yükümüz de arttı. Oysa ücretlerimizde o denli bir artış yok. Görülmeyen bir iş yaptığımız için de müşterilerimize yansıtamıyoruz açıkçası. Kaç çalışanla ve ortalama kaç deftere bakıyorsunuz?6 personel bir de ben toplam 7 kişi çalışıyoruz. Biri hariç, yardımcılarımın hepsi üniversite mezunu. Defter sayısı 75 civarı. Çok fazla defter değil, kaliteli ve nitelikli defter düsturuyla çalışıyorum. Bu kadar personelle 100-200 defter tutan pek çok meslektaşım var. Fakat ben her işin günlük yapılması taraftarıyım, geriye dönük iş yapmaktan nefret ederim. İşlerin yarım kalmasını sevmem. Beni bilen meslektaşlarım iyi bilir. Son gün 23’ü ise benim işlerim  20’sinde bitmiş ve teslim edilmiştir.Tanıdığım tüm Mali Müşavirler hizmet verdikleri yerdeki para yönetimi konusunda akılcı davranırken kendi bütçelerinde öyle değillerdi. Siz kendi mali yönetiminiz konusunda akılcı davranabiliyor musunuz?Benim yanımda çalışan elemanlarımın da başına geldi. Onlara hep derim terzi kendi söküğünü dikemez misali kendi hesabınızı yapmayı öğrenmelisiniz diye. O konuda açıkçası annemin kulaklarını çınlatmak istiyorum. Annem bir fabrikada işçi olarak çalışırdı ve her ayın 5’inde maaş alırdı. Ben okurken de bana her ayın beşinde maaşımı verirdi. Ay sonuna kadar idare ettin ettin, etmedin başka paramız yok derdi. Ortaokuldan itibaren bütçe yapmayı öğrendim diyebilirim. Hayat felsefesi olarak harcarken bile parayı kazanmalıyız felsefesine inanırım. Bir şeyi satın alacağım zaman mutlaka alternatiflerini araştırırım. Satın alacağım şeyle ilgili önce bilgi sahibi olurum, alacağım şeyin ilk fiyatıyla son fiyatını araştırırım ve benim ihtiyacımı giderecek minimum maliyetlerle elde etmeye çalışırım. RUMELİSİAD’da sayman olmamın bir sebebi de bu sanırım. Arkadaşlar benim bu özelliğimi bilirler. Kendi bütçem konusunda bugüne kadar hiç sıkıntı yaşamadım. İhtiyacım olmayan şeylere çok fazla yatırım yapmam. İhtiyacım olanı da en uygun, en iyisini, en kalitelisini almaya çalışırım. Marka alırım, marka giyerim fakat sezon sonu indiriminden alırım. Çalışırken sizi ne motive ediyor?1990’lı yıllara kadar çok hırslı bir kişiliğe sahip olduğumu söyleyebilirim. Hayatta başarılı olmak, bir şeyleri elde etmek, insanlara yardım etmek, bir kademe daha yükselmek, biraz daha para kazanmak… Bunlar hep insanı motive eden şeylerdir. Sonuçta işçi bir ailenin çocuğuydum. Çok varlıklı olduğumuz söylenemez ama kimseye borcumuz yoktu. Bir tane evimiz vardı sadece. Çok şükür bugün hayatımı idame ettirecek kadar kapitale sahibim. Sırf para kazanmak için icraat yapan, faaliyet yapan bir şeylerin peşinden para için koşan insanları kısa mesafeli koşucular olarak değerlendiriyorum. Hayatım boyunca birçok yerde bunu yaşadım. İnsanlarla paylaşımcı olmak, insanlara bir menfaat beklemeden yardım etmek, ortak menfaatlerin peşinden koşmak zaten bir süre sonra sizi onların içerisinden ayırt ettiriyor. Birçok dernekte aktif rol alıyorsunuz, yoğun iş hayatınızda sizi zorlamıyor mu?Ben dernekçiliğin sosyal zekat olduğuna inanan biriyim. Toplum yararına olan derneklerde harcanan mesainin, emeğin, maddi olarak da harcanan paranın doğru yere gittiğini düşünüyorum. Bulunduğum her ortamda elimden gelen tüm çabayı gösteriyorum. Bosna-Sancak Derneği, Bosna-Hersek Dernekleri Federasyonu, Bursaspor, Rumelisiad... Her biri benim için çok önemli yere sahip. Bursaspor’un Bursa’nın ortak paydası olduğuna inanıyorum. Bursa’da yaşayan kökeni ne olursa olsun, tahsili, maddi durumu ne olursa olsun herkesin tek ortak paydasıdır. Bursa’yı, yaşadığımız toprakları seviyorsak bence Bursasporlu olmalıyız. Rumelisiad’da sayman olarak aktif görev alıyorsunuz, üye olmaya nasıl karar verdiniz?Bosna-Sancak Derneği’nde ve Federasyonda görev yaparken hemşeri derneğinin o kısıtlı imkanlarıyla mücadele verirken gazetede Rumelisiad’ın kurulduğu ile ilgili bir haber okumuştum ve hemen üye oldum. Girerken amacım şuydu; 2000’li yıllarda kişisel gelişim, felsefe üzerine çok fazla kitap okudum. Babamın olmamasından kaynaklı, dedemin yanında çok bulundum ve onun tecrübelerini öğrenmeyi, onun başından geçenleri dinlemeyi çok seven biriydim. Kendimden büyük ve hayatta başarılı olmuş birini bulduğum zaman hemen yanlarına oturup onları dinlemek isterim. Dolayısıyla tamamen kendi hemşerilerim ve başarılı olmuş insanların yanında onların başarı hikayelerinden, hayat tecrübelerinden faydalanmak istedim. Ben amacımı sonuna kadar gerçekleştirdiğime inanıyorum. Çok değerli insanlarla tanıştım. Mali Müşavirlik gibi serbest meslek erbabından olan birileri bu gibi derneklere müşteri bulmak, çevresini genişletmek amacıyla girer. Ben girdiğimden beri kimseye kartvizitimi bile vermedim. Rumelisiad’ı tanıdıktan sonra ise amaçlar daha da büyüdü. Biz Balkanlardan göçmüşüz, oraya gidip geldiğimizde oranın bize ihtiyacı olduğunu düşünmeye başladım. Bursa büyüdükçe, Türkiye büyüdükçe Balkanlar da bizimle gurur duyuyor. Halamın oğlu orada yaşıyor ve “Siz güneşseniz biz de sizin yıldızlarınızız” diyor. Rumelisiad’ın ambleminde yer alan bir köprü var. Bu köprü Balkanlar ile Türkiye arasındaki bir köprüyü simgelemektedir. Oradaki yaşayan insanlara, öğrencilere, ticaret erbaplarına  bir köprü oluşturduk. Biz oranın dilini öğrenip örf ve adetlerini aldık fakat bizden sonraki kuşaklar bizden daha uzakta olacaklar. Oysa bizler bu köprü vazifesini yerine getirip bu ilişkilerimizi iyi tutabilirsek bir sonraki kuşaklar da buna sahip olacaklar. Boş zamanlarınızda ne yaparsınız? Dikkat isteyen bir işte çalışıyorsunuz dolayısıyla kafanızı boşaltmak biraz ihtiyaç sizin için...Okuduğum bir kitapta “Iceberg’leri konu alan bir yazı beni çok etkiledi ve buz dağı felsefesi diyebileceğim bir yaşam biçimini hayatımda uygulamaya başladım. Devasa buz dağlarının su üzerinde görünen kısımlarının üç katı büyüklüğün görülmeyen suyun altında yer alır. O yüzden insanların yükseldikçe alçalması gerektiğine inanırım. Mutluluğun en az şeylerle yetinebilmek olduğunu, arzuların ve isteklerin sınırı olmadığına o yüzden de dün için yapacağımız bir şey olmadığına yarını ise görüp göremeyeceğimizi bilmediğimiz için yaşamak, paylaşmak, sevmek ve sevilmek; paylaştıkça mutluluğumuzu artırmak, üzüntülerimizi dertlerimizi azaltmak gerektiğine inanırım. Hayat akıp gidiyor, insanların hayatlarında hoş bir seda bırakmak güzel bir duygu. Sevgi paylaşıldıkça çoğalır, dertler de paylaşıldıkça azalır düşüncesindeyim. O yüzden de sevdiklerimle geçirdiğim, paylaşabildiğim, yararlı olabildiğim her vakit benim için dinlenmedir.

ERSİN BİRNİCAN
  • ATATÜRK CAD NO 51 KURTUL SOKAK KURTUL AP. KAT 4 DAİRE 7 224 2950
  • +90 224 224 29 50

Faaliyet Alanları

- Hizmet