OSMANLI‘DAN KALMA CUMBALI EVLERİYLE; ROMA DÖNEMİNDEN KALMA
HARABELERİYLE; CAMİLERİYLE GÖRÜLMEYE DEĞER HEM TARİHİ HEM DE SEVİMLİ VE SAKİN BİRKENT...
Filibe, yaklaşık 350 bin nüfusuyla Bulgaristan’ın
Sofya’dan sonra ikinci büyük şehri. Tarihi 8000 yıl kadar öncesine dayanıyor. Şehir
ismini bile Büyük İskender'in babası, Makedonya Kralı 2. Filip’ten alıyor. 14. Yüzyılda
ise Osmanlı egemenline giriyor ve Osmanlılar bölgeyi Türkleştirmek için Kuzey
Ege ve Trakya bölgesinden Yörük Türkmenleri buraya yerleştiriyorlar. Şehir,
Osmanlı zamanında Filibe olarak, 1908 yılında da Bulgaristan bağımsızlığını
ilan edene kadar ise Plavdiv ya da Philippoupolis adıyla anılıyor. Filibe, İstanbul
gibi yedi tepeden oluşuyor. Günümüzde sadece altı tepesi kalmış ve Saat (Sahat)
Tepe, Pınarcık Bunardjik) Tepe, Cehennem (Djendem) Tepe, Taksim Tepe, Cambaz Tepe
gibi Türk isimleriyle biliniyor ve bunlardan biri de Nöbet Tepe. İşte tam
burada kendinizi memleketinizde hissetmeye başlıyorsunuz. Evler Safranbolu’dakilere
benzeyen cumbalı evler. Burası 2004 yılında UNESCO tarafından korumaya alınmış,
evlerin bazıları müzeye dönüştürülmüş. Bugün var olmayan tepe ise Markovo Tepe.
Tepeden çıkan taşlarla bugünki Filibe’nin kaldırımları ve taş sokakları düzenlenmiş.